Hücrelerin tesadüfen oluşması ihtimali var mı?


Günümüzün evrim felsefesinin temelini teşkil eden tesadüfçü görüş, Milattan Önce 5. asırda Leucippus ve Democritus’la başlamış ve doğmuş, değişik versiyonlar ve adlar altında günümüze kadar ulaşmıştır. Yani çoğu insan tarafından sanıldığı gibi yeni ve orijinal bir düşünce tarzı değildir.
Tesadüf terimi fizik, biyoloji, felsefe ve diğer bilimlerde sıkça kullanılan ve üzerinde çok konuşulup tartışılan bir kavramdır. Tesadüf kelimesi, gelişigüzellik, rast gelelik, ya da rastlantı demektir. Bu tâbir, her hangi bir varlığın plan ve programsız ve bir yaratıcısı olmadan kendiliğinden  ortaya çıkması manasında kullanılmaktadır.
Hücreler canlıların temel birimleridir. Gerek, bitki, gerek hayvan ve gerekse insan olsun, bütün canlıların her biri binlerce hücreden meydana gelmiştir. Hücreler çok  kompleks ve son derece organize olmuş yapılardır. Adeta büyük bir şehir  kadar, pek çok maksada göre plan ve programlı şekilde yapılmıştır.
Değil hücrelerin tesadüfen teşekkülü, hücrelerin en küçük yapı birimlerinden olan proteinlerin bile tesadüfen ortaya çıkması mümkün değildir. Proteinler amino asitlerin birleşmesiyle hasıl olmaktadırlar. En küçük bir protein, en az 300-400 amino asidin birleşmesiyle ortaya çıkar. Canlılarla bilinen 20 çeşit amino asit vardır. Bir de bu amino asitler sağ ve sol el yapısına sahiptir. Canlılarda sadece sol el amino asitleri bulunur. Dolayısıyla canlı organizmanın teşkilinde sadece sol el şeklindeki amino asitler bir araya gelmek mecburiyetindedir.
400 amino asitli bir proteinin sadece sol el amino asitlerinden meydana geldiği göz önüne alınırsa, böyle bir yapının, 2400 = 10-120 izomeri vardır. Yani, burada işe yarar bir proteinin meydana gelme şansı, 1 rakamının önünde 120 sıfırlı bir sayının içinde sadece bir ihtimaldir. Bu kadar hassas yapıdaki bir proteinin laboratuar şartlarında bile sun’i olarak elde edilememektedir.
Bu rakamın matematik  ifadesi, bir sayısının 120 sıfırlı bir sayıya bölümü ile elde edilen değeridir ve bunun istatistik sonucu sıfırdır. Yani, bir proteinin tesadüfen meydana gelmesi bilimsel olarak mümkün değildir.
Kaldı ki, hücre sadece proteinlerden meydana gelmiş de değildir. Hücre, üstün bir şuur, yüksek bir irade, geniş bir bilimsel kavrayış ve son derece mükemmel ve eşsiz bir plan ve programla yaratılmış olan proteinlerin ve diğer moleküllerin organize edilmelerinden meydana gelmiştir.
İşin bir başka yönü de hücrenin canlı, yani hayat sahibi oluşudur. Onun bu hayat yönünü tesadüfle açıklamak asla mümkün değildir. Yani, hayat özelliği, canlıları teşkil eden atomlarda ve onların teşkil ettiği moleküllerde mevcut değildir.
Tek bir proteinin dahi tesadüfen oluşması imkânsız iken, canlıların yapılarında görev alan binlerce farklık proteinin tesadüfen oluşup, bir araya gelerek hücreleri teşkil ettiğini iddia etmek bilimsel değildir. Sadece, evrim inancına dayalı bir kabuldür.
Prof. Dr. Adem Tatlı
Buraları da okuyabilirsiniz…

“Miller-Urey Deneyi” hakkında bilgi Deneyi” hakkında bilgi

Tek bir Protein Molekülünün Tesadüfen Oluşma Olasılığı…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Mezhepler Nasıl Ortaya Çıktı? Nasıl Mezhep Kurulur? “Okuyan Mezhebi” Kuruyoruz
Hadisler Sorular

Mezhepler Nasıl Ortaya Çıktı? Nasıl Mezhep Kurulur? “Okuyan Mezhebi” Kuruyoruz

Mezheplerin Ortaya Çıkış Süreci Nasıldı? Mezhepler Nasıl Kuruldu? “Okuyan Mezhebi” Kuruyoruz (Yazıyı PDF dosyası olarak indirmek için BURAYA TIKLAYIN) Yazıya başlamadan önce not: burada yaptığımız şey işin mantığını kavramanızdır yoksa haşa mezhep falan kurduğumuz yok yanlış anlaşılmasın. Bu yazıda isim olarak Mehmet Okuyan’ı seçtik bu sadece bir örnek başka biriside olabilirdi isime değil yazının mantığına odaklanmamız […]

Devamını Oku
Allah-Şeytanı-Kötülük-Yapması-İçin-Mi-Yarattı-2
Sorular

Allah Şeytanı Kötülük Yapması İçin Mi Yarattı?

Yazının Görsel Haline Ulaşmak İçin BURAYA TIKLAYIN Eğer İslam ile ilgili bir mesele hakkında konuşuyorsak İslam’ın konuyla ilgili verdiği bilgilere bakmamız lazım İslam’ın bize verdiği bilgilere göre Şeytan bir “CİN’dir” yine İslam’ın bize verdiği bilgilere göre Cinler de İnsan gibidir. Yerler, içerler, uyurlar, cinsiyetleri vardır, evlenirler, çocukları olur, onların da insan gibi ÖZGÜR İRADELERİ VARDIR, […]

Devamını Oku
Afrikada ki kabileye götürülen televizyon
Sorular Tefekkür

Afrika'da ki kabileye götürülen televizyon

Hayalen Afrika’nın en ücra bir köyüne yolculuk yapalım. Hayatında televizyon görmemiş bu insanlara, uzaktan kumandalı bir televizyonu hediye olarak beraberimizde götürelim. Bir haftalığına köydeki zeki insanları toplayıp seküler bilimin determinist yaklaşımını anlatalım. Daha sonra da televizyonun bilimsel olarak nasıl çalıştığına ilişkin bir teori geliştirmelerini isteyelim. İçlerinden zeki olanı şöyle bir bilimsel teoriyle gelsin: “Televizyon dediğiniz […]

Devamını Oku