Allah Neden Kadın Peygamber Göndermemiştir?


Peygamberlik ağır bir yük, güç bir vazifedir. Kadın ise yaratılışı itibarıyla nazik ve zayıf olduğundan, böyle ağır ve zor bir işin üstesinden gelemez. Çünkü peygamberlik devamlı bir şekilde sabır ve mücadele etmek ister. İstisnasız bütün peygamberler hak dini anlatırken, çeşitli belâlara ve sıkıntılara mâruz kalmışlardır.
Hz. Âdem (as)’den Peygamber Efendimize (asm) kadar bütün peygamberlere çeşitli iftira ve hakaretler yapılmış, pek çoğu işkence görmüş; başta Hz. Zekeriya, Hz. Yahya ve Hz. Cercis (aleyhimüsselam) olmak üzere, yüzlercesi de şehid edilmiştir. Peygamberlerin hepsi de bütün bu zulüm ve eziyetlere karşı tam bir sabır ve tahammül göstermişlerdir. Cenâb-ı Hak böyle zor ve ağır bir vazifeyi kadınlara yüklememiştir.
Ayrıca kadının biyolojik yapısı bir engeldir. Çünkü, nübüvvet vazifesini ayda on beş gün hayızdan dolayı yapamayacak, imamete geçemeyecek, orucunu tutamayacaktı. Bir de lohusalık durumu var ve hele hamileyken, işleri yürütmesi bütün bütün zorlaşacaktı. Zira çocuğu karnında veya kucağında taşırken, insanları idare edecek ordu kumandanı olacak; strateji tespitinde bulunacak ve fiziki durumunun gereği, bütün boşluklara rağmen, en önde bulunması gerekli olan bir insan kadar çevik hareket edecek…
Bütün bunlar, kadının peygamberliğini imkânsız kılan şeylerdir. Evet, bunların kadınlar tarafından, kadınlara has arızalarla birlikte yürütülmesinin imkânı yoktur. Efendiler Efendisi (asm) de bu hususa dikkati çekmiş ve onları: “Yâni dine ait meseleleri tam yerine getiremeyen ve bazı şeyleri idrak edemeyenler” diye anlatmıştır.
Evet, dediğimiz gibi, neredeyse ayın yarısı arızalı… Keza, çocuk yüzünden ibadetleri kusurlu ve noksan, sonra da peygamberlik! Halbuki peygamber, rehber ve kusursuz bir önderdir. Çünkü herkes onun vaziyetine bakıp durumunu ayarlayacaktır. Herkes kadınlığa ait keyfiyetleri de peygamberlerin saadet hanelerindeki kadınlardan öğrenecektir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir