Miraç Olayında Peygamber Efendimiz Allah'la (haşa) Pazarlık Mı Yapıyor?

Miraç-Olayında-Peygamber-Efendimiz-(haşa)-Allah'la-Pazarlık-Mı-Yapıyor

Miraç-Olayında-Peygamber-Efendimiz-(haşa)-Allah'la-Pazarlık-Mı-Yapıyor
Gülsek mi ağlasak mı bilmiyorum. Olayları öyle bir çarpıtıyorlar, öyle bir anlatıyorlar ki siyah rengi size beyaz diye yutturuyorlar. Gelin önce bi ilgili hadise bakalım:
“O zaman Allah ümmetime elli vakit namaz farz kıldı. Bu farziyeti yüklenerek döndüm. Derken Mûsâ Aleyhisselâma rast geldim.
“Mûsâ (a.s.) bana, ‘Rabbin ümmetine neleri farz kıldı?’ diye sordu.
“Onlara, ‘Elli vakit namaz farz kıldı’ dedim.
“Mûsa (a.s.) bana, ‘Rabbine dön de şefaat et, zira ümmetin buna tâkat getiremez’ dedi.”Bunun üzerine Rabbime Mürâcaat ettim. Allah Taâla şatrını (bir kısmını) indirdi. Ben yine Mûsâ’nın (a.s.) yanına dönerek durumu kendisine haber verdim: ‘Bir kısmını indirdi’ dedim. O yine, ‘Rabbine mürâcaat et, zira ümmetin tâkat getiremez’ dedi.
“Ben yine Rabbime mürâcaat ettim. Alah Taâla kalanından bir kısmını indirdi. Mûsâ Aleyhisselâmın yanına yine döndüm. O tekrar, ‘Rabbine dön, zira ümmetin buna dayanamaz’ dedi. Bir daha müracaat ettim.
“Allah Teâla, ‘Onlar beştir, yine onlar [sevapitibariyle] ellidir. Benim nezdimde hükm-ü kaza değişmez’ buyurdu.
“Mûsa’nın yanına döndüm. O yine, ‘Rabbine dön’ dedi.”
“Ben de, ‘Artık, Rabbimden utanır oldum’ dedim.”
“Ben yine Rabbime mürâcaat ettim. Alah Taâla kalanından bir kısmını indirdi. Mûsâ Aleyhisselâmın yanına yine döndüm. O tekrar, ‘Rabbine dön, zira ümmetin buna dayanamaz’ dedi. Bir daha müracaat ettim.
“Allah Teâla, ‘Onlar beştir, yine onlar
[sevap itibariyle] ellidir. Benim nezdimde hükm-ü kaza değişmez’ buyurdu.
“Mûsa’nın yanına döndüm.
O yine, ‘Rabbine dön’ dedi.”
“Ben de, ‘Artık, Rabbimden utanır oldum’ dedim.” (1)
Evet hadis bu şimdi bir de açıklama aşamasına geçelim bakalım.
Burada Peygamber Efendimiz ümmeti için dua ediyor. Elli vakit namaz hususunda ümmetinin buna takaat getiremeyeceğini dile getirip bunu azaltması konusunda Allah’a birnevi dua ediyor, Allah’tan bir şey istiyor ve Allah’ta bunu kabul edip müsaade ediyor ve namazın vakit sayısını azaltıyor. Eğer dua etmek pazarlık yapmak ise (haşa) tüm müslümanlar Allah ile pazarlık yapıyor. Çünkü başımıza (zahirde) kaldıramayacağımız bir yük geldiğinde bir musibet geldiğinde Allah’a dua ediyoruz, Peygamber Efendimizin de yaptığının bundan hiçbir farkı yok biz kendimiz için dua ediyoruz O da bizim için Rabbine dua ediyor birine pazarlık deyip diğerine bir şey
dememek çıkarcılıktan başka bir şey değildir.
Bunları da geçtim hadi Kur’an’dan bu olaya benzer durumlara bakalım Allah, Kur’an’da da ilk olarak koyduğu hükmü aradan çok kısa zaman geçince hafifletmiştir.
Örnek 1:
“Ey Peygamber! Müminleri savaşa teşvik et. Eğer sizden sabırlı yirmi kişi bulunursa, iki yüze (kâfire) galip gelirler. Eğer sizden yüz kişi olursa, kâfir olanlardan bin kişiye galip gelirler. Çünkü onlar anlamayan bir topluluktur.
Şimdi Allah, yükünüzü hafifletti; sizde zayıflık olduğunu bildi. O halde sizden sabırlı yüz kişi bulunursa, (onlardan) ikiyüz kişiye galip gelir. Ve eğer sizden bin kişi olursa, Allah’ın izniyle (onlardan) ikibin kişiye galip gelirler. Allah sabredenlerle beraberdir.” [Enfal, 65-66] Örnek 2:
Bakara kıssasında Yahudiler, Hz. Musa’dan
talepte bulundukça Allah daha önce mutlak bıraktığı hükme yeni yeni kayıtlar koymuştur.
Örnek 3:
Yüce Allah şöyle buyuruyor:
“Musa’ya otuz gece vade verdik ve ona on gece daha ilâve ettik; böylece Rabbinin tayin ettiği vakit kırk geceyi buldu.” (A’raf, 142)
Örnek 4:
Yüce Allah şöyle buyuruyor:
“[Ey Peygamber] O zaman sen, müminlere şöyle diyordun: İndirilen üç bin melekle Rabbinizin sizi takviye etmesi, sizin için yeterli değil midir? Evet, siz sabır gösterir ve Allah’tan sakınırsanız, onlar (düşmanlarınız) hemen şu anda üzerinize
gelseler, Rabbiniz, nişanlı beş bin melekle sizi takviye eder.”[Âl-i İmran, 124-125] Örnek 5:
Yüce Allah, İblisi rahmetinden kovunca
İblis kendisinden süre istemiş, Allah da kendisine süre tanımıştır.
Soru: Allah, -hâşâ- İblis’le pazarlığa mı girişti?
Örnek 6:
Yüce Allah şöyle buyuruyor:
“İbrahim’den korku gidip kendisine müjde
gelince, Lût kavmi hakkında (adeta) bizimle
mücadeleye başladı. İbrahim cidden yumuşak huylu, bağrı yanık, kendisini Allah’a vermiş biri idi. (Melekler dediler ki): Ey İbrahim! Bundan vazgeç. Çünkü Rabbinin (azap) emri gelmiştir. Ve onlara, geri çevrilmez bir azap mutlaka gelecektir!” [Hûd, 74-76] Soru: Literal bir okumayla bu âyete baktığınızda bir Peygamber’in Rabbiyle ve O’nun gönderdiği meleklerle bir kavmin helak olmaması için pazarlığa giriştiğini söyleyebiliyor musunuz?
Bu maddeleri ve örnekleri çoğaltmak mümkündür. Ancak konuyu uzatmamak adına burada kesiyorum.
Bu yazı, zannî olan haber-i vâhidi savunayım diye hâşâ kat’î olan Kur’an’ı tehlikeye atmak, hakkında şüphe oluşturmak için yazılmış değildir. Sadece her şeye zâhir gözlüğüyle ve literal olarak bakan zihnin aynı çarpık bakış açısını -tıpkı züccaciyeci dükkânına giren fil gibi- bir süre sonra Kur’an’a da uygulayabileceğini ve bazı vahim sonuçları olabileceğini göstermek üzere yazılmıştır.
Yukarıdaki âyetlerin tümünün elbette bir açıklaması var. Ben bu yazıda, hadisleri
reddedeceğiz diye getireceğimiz kriterlerin bir zaman sonra / birileri tarafından Kur’an’a da
uygulanması tehlikesinden söz ediyorum.
Rabbimizin kitabı elbette
her türlü şüphe ve tereddütten berîdir.
Selametle…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kur'an'a Uyan Hadisi Almak
Hadisler

Kur'an'a Uyan Hadisi Almak Uymayan Hadisi Almamak

Günümüz hadis inkarcılarına “Yav kardeşim sen nasıl olur da Peygamber Efendimizin sözlerini inkar edersin onun emir ve yasaklarına uymazsın…. vs.” şeklinde sorsanız sizin bu sözünüze karşılık olarak söyleyeceği ilk cümle şudur “Biz Kur’an’a uyan hadisi alırız, hadisi okuruz Kur’an’a uyarsa alırız uymazsa almayız.” bu bahaneyi öne sürerekte neredeyse bütün hadisleri inkar ederler yani aslında söyledikleri […]

Devamını Oku
Peygamber Efendimizin Mezhebi Neydi?
Hadisler

Peygamber Efendimizin Mezhebi Neydi? Peygamberimizin Mezhebi Var Mıydı?

Bu soruyu soran arkadaşların bazıları cidden bilmediklerinden, konu ile hiç alakaları  olmadıklarından soruyorlar bazıları da var ki cevabını bildikleri halde insanların kalbine vesvese salmak için soruyorlar. Şimdi bu sorunun cevabına yavaş yavaş geçelim. Daha önce mezheplerin nasıl ortaya çıktığını detaylıca anlattık, gerekli yazıları websitemizde bulabilirsiniz. Burada uzun uzun anlatmayacağım sadece özet bir şekilde geçeceğim. Peygamberimizin Asr-ı Saâdetinde […]

Devamını Oku
Mezhepler Nasıl Ortaya Çıktı? Nasıl Mezhep Kurulur? “Okuyan Mezhebi” Kuruyoruz
Hadisler Sorular

Mezhepler Nasıl Ortaya Çıktı? Nasıl Mezhep Kurulur? “Okuyan Mezhebi” Kuruyoruz

Mezheplerin Ortaya Çıkış Süreci Nasıldı? Mezhepler Nasıl Kuruldu? “Okuyan Mezhebi” Kuruyoruz (Yazıyı PDF dosyası olarak indirmek için BURAYA TIKLAYIN) Yazıya başlamadan önce not: burada yaptığımız şey işin mantığını kavramanızdır yoksa haşa mezhep falan kurduğumuz yok yanlış anlaşılmasın. Bu yazıda isim olarak Mehmet Okuyan’ı seçtik bu sadece bir örnek başka biriside olabilirdi isime değil yazının mantığına odaklanmamız […]

Devamını Oku