Ayette yer alan “Esatiru’l-Evvelin” ifadesi, “Eskilerin Hikâyeleri, masalları”anlamına gelir.
[stextbox id=’info’]Bununla demek istediler ki: Kuran, Allah tarafından indirilen bir vahiy değil; eski insanların -kitaplarda yazılan- efsaneleri türünden bir şeydir. Muhammed de bu eski hurafeleri alıp Allah’a nispet etmiştir. (bk. el-Kasımi, el-Meraği, el-Cezairi, es-Sabuni/safve, V. Zuhayli, ilgili ayetin tefsiri)[/stextbox] Alimlerin beyanlarından anladığımız kadarıyla, ayette -mealen- yer alan “eskilerin masalları” ifadesi, geçmiş peygamberlerin kıssalarıyla ilgili değildir.
Yaklaşık 20 civarında tefsire baktık, hiç birinde söz konusu ifadeyi “peygamberler kıssalar” olarak yorumlayan bir bilgiye rastlayamadık.
Bu konuda anlamamıza vesile olan en önemli bir nokta şudur:
Kuran’ın ayetleri için “eskilerin masalları, hurafeleri” diyenlerin maksadı, belli bir masal, efsane değildir. Onların maksadı, genel olarak “her eskide” olduğu gibi, müşriklerin “eskilerinde de” var olup kendilerine kadar ulaşan ve onlarca da aslı astarı olmayan masallar olarak kabul edilen ancak hala ortada dolaşan hurafelerin toplamından oluşan hurafe kültürüdür.
Özellikle, seyahat ettikleri İran, Şam ve benzeri bölgelerden öğrendikleri bir çok masalımsı hikayeleri de Mekke’ye taşımışlardı.
Hz. Muhammed’in Allah’ın sözü olduğunu bildirdiği Kuran’a inanmayanlar, -onun belli- kıssaları, ayetleri için değil, vahiy olduğunu inkâr etmek için onu da eski masallara benzeterek inkâra devam etmişlerdi.
Nitekim, yine Mekke’de inen Nahl suresinde de bu ifadeye yer verilmiştir: “Onlara ‘Rabbiniz ne indirdi?’ denildiği zaman, “(sözkonusu Kur’an Allah’ın indirdiği söz değil, bilakis O), “Öncekilerin masalları (türünden bir şeydir)” dediler.” (Nahl, 16/24)
Burada görüldüğü gibi, itirazlarının hedefi, Kuran’ın muhtevası değil, onun vahiy kimliğini inkârdır. Bu sebeple, onlar için önemli olan ayet sayısının az veya çok olması, peygamber kıssaları ihtiva edip etmemesi değil, -bir tek ayet olsa bile- bunun kaynağının semavi, ilahi olmadığını iddia etmektir.
“Onlardan seni Kuran okurken dinleyenler de vardır. Fakat Biz onu lâyık olduğu şekilde anlamalarına mani olmak için, onların kalplerine kat kat örtüler gerdik. Kulaklarının içine de, gereği gibi işitmelerini engelleyen ağırlıklar koyduk. Artık onlar her türlü mucize ve belgeyi de görseler yine iman etmezler. O kadar ki yanına geldikleri zaman seninle münakaşaya girişerek “Bu, eskilerin masallarından başka bir şey değildir.” derler (Enam, 6/25) mealindeki bu Mekki ayette de onların bu hedeflerine işaret edilmiştir.